İş Motivasyonumuzu Nasıl Kaybederiz?

Günlük hayatımızın yarısı çalışarak geçiyor. Müdür ne dedi, toplantı var mı, iş yetişti mi, dökümanlar geldi mi…. ???? benzeri sorulara hergün cevap aranıyor. Çalışma hayatımızda bu cevapları bulmak için sahip olduğumuz kas gücümüz motivasyonumuzdur. Bunu kaybettiğimiz an ve toparlayamıyorsak; yaşlı bir insanın hayattan kopuşuna doğru giden yoldaki gibi bizim de, o işten artık o kopuş yoluna girmemiz gerekiyor. Tabi bu motivasyon kaybını biz kendi kendimize oluştururuz yada işin doğası oluşturur.

Motivasyonunuzu kaybetmek isterseniz tavsiyelerim;17jobs.1901

  • İşten dolayı kendinize hiç bakit ayıramadığınızı düşünmeye başlayın,
  • İşi gerçek hayatınızdan tamamen ayrı bir parça haline getirin,
  • İşyerindeki dostlarınızı sosyal hayatınıza karıştırmayın,
  • Sabır göstermeyin, hemen olmasını isteyin herşeyin,
  • Beklediğiniz tek şey işin bitmesi değil, maaşınızın yatması olsun,
  • İş olmasaydı aslında, müzik kursuna, spora, eğlenceli akşamlara akabileceğinizi düşünün,
  • Hayatınızın en büyük hayallerine işin engel olduğunu farzedin,
  • Ve kopuş noktası: işyerinin sizi haketmediğini düşünün.

Sonra 1 hafta dinlenip, tekrar iş aramaya koyulun.

Bu kısır ve ömür törpüsü döngünün baş mimarı aslında çalışanın kendisi ve daha sonra işverendir. Siz mühendislik mezunuysanız ve portakal bahçesinde çalışıyorsanız, işverenden motivasyon bekleyemezsiniz yada ayrı bir takdir. Katma değerli birşey üretmiyorsunuz ve binlerce alternatifiniz hazırda bekliyor.

Unutmayın herşey elimizde. Tek yapmamız gereken şey sevdiğimiz, heyecan duyduğumuz işe odaklanmak. Siz sevdiğiniz işi yaparken içinden motivasyon çıkarabilmeniz için pek çok durum ortaya çıkar. Ürolog adamın motivasyonunu siz düşünemiyor olabilirsiniz; ama o, kendini motive eden pek çok sebep söyleyebilir size. Siz doğrusal bir yapıya sahipseniz öğretmenin motive olduğu konulardan heyecan duyamayabilirsiniz. Onun için sizden öğretmen olmaz, yapmayın!

QuintLoyalty-Employee-Job-Reward

Önemli olan sizin üzerinize düşeni yerine getirmenizdir: sevdiğiniz işi seçmeniz. Gerisi işverenin sorumluğudur. Sizi motive etmek zorundadır. Çünkü siz artık katma değerli bir insansınız. Yapılan araştırmalara göre çalışanların %70-80’lik bir kısmı işinden nefret ediyor[1][2] İşinizi severek yapmanız, artık aranan biri olmanızı sağlayacaktır. Yeter ki siz seveceğiniz bir iş ile uğraşın. Bu sayede siz istemeseniz de kişisel olarak büyük bir gelişme sağlarsınız zaten. Bu da değerinize değer katar. Bir bebek bakıcısı, kendi annesinden daha şefkatli, dikkatli davranabiliyorsa bebeğe ve bugüne kadar baktığı pek çok bebek ilkokul, ortaokul hatta üniversitelerde başarılar yakalamışsa, siz o bebek bakıcısını asla küçümsemeyin. Eğer o bebek bakıcısı siyaseti sevseydi, emin olun şimdi yöneticiniz olmaya doğru ilerliyordu. Siz şimdi düşünün o bebeğin annesi için bebek bakıcısının ne kadar değerli olduğunu. İşveren açısından vazgeçilmez olursunuz sevdiğiniz işi yaparken. Siz artık kendi işinizin patronusunuz. Beğenmediğiniz şeyi yapmayın, çünkü o işi sizden daha çok sevemeyeceklerini ve düşünemeyeceklerini hissetmişlerdir artık. Tabi danışmak da fayda var 🙂 .

 

 

[1] http://www.businessinsider.com/what-do-you-do-when-you-hate-your-job-2010-10

[2] http://www.forbes.com/sites/carminegallo/2011/11/11/your-emotionally-disconnected-employees/

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir