Yazılım ile Geleceği Bilmek

Bana sorarsanız, geleceğin tahmin edilmesi, hatta bilinmesi imkansız değil. Eğer hayal edebiliyorsan imkansız değildir. Sanırım imkansızın eşik değerini aşağılara çok çektik. Mantıksal kavramını kurabildikten ve hayal edebildikten sonra yapılmayacak hiç bir şey yok; yalnız, insanlık henüz ona ulaşmamış olabilir. En popüler konulardan örnek verecek olursak, ışınlanabilmek imkansız değil ama henüz o kıvama varmış da değiliz.

Peki geleceği bilmek mümkün olabilir miydi? Bu yaşadığımız olaylar gerçekten sadece tesadüf mü? Geleceğin ve geçmişin varlığı tesadüf kelimesi anlatılamayacak kadar hayranlık oluşturuyor bende.

Adamın ayağı takıldı, tesadüftü,
Zaten o şişeyi de ben atmadım,
Benim ekmeğe çıkmam da tesadüftü,
Evdeki yemeği de ben yapmadım,
Tamamen tesadüftü, şansına küs

Hayatta başımıza gelen bunca olayı, tesadüf basitliğine indirgemek bana abes geliyor. Tesadüf yada rastlantı, hiçbir iradeye, yönlendirmeye maruz kalmayan olaylara deniyorsa, bu dünyada yeri olmayan bir terim olduğunu düşünüyorum. Kelebeğin Etkisi filmini pek çok kişi izlemiştir. Zamanlar arasındaki bağlantı, aslında o kadar da zor anlaşılmayacak kadar açık.

Geleceği bilmek, geçmişin olgusunun tesadüf düşüncesinden arındırılıp analiz edilmesiyle mümkün olabilir. Tesadüfün reddedildiği yerde sebep-sonuç ilişkileri ortaya çıkar ve bu durumda, geçmişe sebep 12.01.12-mjs_ft_the-future-of-travel_14752880_582_386geleceğe de sonuç diyebiliriz. Yaptığınız her hareket, attığınız her adım, konuştuğunuz her söz vs. geçmiş olan zamanın gelecekteki tezahürüdür. Zaman kavramından bahsettiğim zaman sadece kendi çerçevenizden bakmayın, bunu bütün varlık âleminin yaşıyor olduğu zaman olarak anlayın. Bu âlemde bulunan, ölüsüyle, dirisiyle, doğmamışıyla, bütün varlıklar, birbirlerinin yaşam akışlarını bir şekilde etkilemektedir. Buna “Kelebeğin Etkisi” de diyebilirsiniz, cama atılan taş yada çalınan korna etkisi de diyebilirsiniz. Hatta şunu net ifade edebilirim ki hiç bir zaman, tasarladığımız hayatı, anları yaşamıyoruz. Bütün varlık sürekli bir etkileşim halinde. Örnek verelim; şu an canınız su istedi ve mutfağa gitmeniz gerekiyor. Gözünüzü kapatıp, yaklaşık 30-40 sn süreceğini düşündüğünüz bu işlemi nasıl yapacağınızı adım adım her anıyla tasarlayın. Size garanti verebilirim tasarladığınız gibi olmayacak. Bu basit olayda bile, pek çok şeyden etkilendiğinizi görebilirsiniz ve bu bana, insanın tekten var olup tekliğe ulaşacağı, bu süre içerisinde de tek olmadığı düşüncesini idrak ettirir.

earthBir sonucun birden fazla sebebi olabilir. Her ne kadar daha az sebeple, bu sonucu doğru tahmin etme olasılığınız varsa da, bu sebeplerin sayısı arttıkça, tahmin doğruluk oranınız artar. Bütün sebepleri bulduğunuzda, sonucu %100 tahmin edebilirsiniz artık demektir. Hayal ettiğim yazılımdan bahsediyorum aslında. Öyle bir yazılım düşünün ki, dünyada var olan herşeyin bilgisi anlık olarak ona aksın. Buna insanların yaşamsal faaliyetleri, mekan özellikleri, hayvanların konumları vb. örnekler verebiliriz. Hatta, bir adım daha ileri giderek metafiziksel dünyanın da aynı şekilde anlık olarak veri aktardığı bir yazılım düşünün. Verilerin sağlıklı aktıktan sonra işin görece olarak en kolay kısmına geldik: yazılım geliştirme.

Zaman tesadüfler çerçevesinde değil de sebep-sonuç ilişkisi içerisinde aktığını düşünürsek, yazılımda bu çıkarım bizim en temel yapı taşımızı oluşturacaktır. Bu temelin üzerine oluşturulacak bir analiz yazılımı ile geleceği bilebiliriz.

İmkansız mı? Değil ama henüz o kıvama varmış da değiliz. Belki o kıvama vardığımızda, sonucun tamamlandığı bir noktada olacağız, kim bilir!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir